Gece Evi Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Gece Evi Rpg

Gece Seni Seçti! Kaderin Gece Evi'nde Seni Bekliyor..
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Amy Montgomery

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Amy Montgomery

Amy Montgomery


Kayıt tarihi : 01/02/10
Yaş : 28

│Künye│
Güç Seviyesi:
Amy Montgomery Left_bar_bleue100/100Amy Montgomery Empty_bar_bleue  (100/100)
Rütbesi:
Karakter Türü:

Amy Montgomery Empty
MesajKonu: Amy Montgomery   Amy Montgomery I_icon_minitimeSalı Şub. 02, 2010 2:24 pm

Uyandığımda yerdeydim, yorgan da altımda duruyordu. Gece uyurken yere düşmüş olmalıydım.
Ama
benim asıl merak ettiğim; yere düşüp, nasıl uyanmadığımdı. Merakımı bir
kenara bırakıp yerden kalktım. Saatin kaç olduğuna baktım. 8.16. Pekala
ders 8.30’da başlıyordu. 14 dakikam vardı.


Zil çaldıktan sonra gecikirsen müdür yardımcısının ciyaklıyan sesini
yarım saat boyunca dinlemek zorunda kalacağımı bildiğim için acele
etmeye çalışıyordum. Tabii şeytan yine dayanamayıp işime
burnunu soktu.


Giyindikten sonra koşar adım merdivenlerden inerken, basamağın kenarına
bastım. Ne olduğunu bile anlamadan basamaklardan popomum üstünde seke
seke indim. Bel altında feci bir acı vardı. Bu çok utanç vericiydi.


Zar zor yerden kalktıktan sonra mutfağa gittim. Tipik kahvaltım, mısır
gevreğini dolaptan almak üzere dolaba gittim ama yoktu. Mutfağın altına
üstüne getirdim, ama sonunda buldum. Çöp kutusunda.


Tekrar saate baktım. 8.22. Kahvaltı olayı başlamadan bittiğine göre
okula yetişmek için daha çok zamanım vardı. Kapıyı açtığımda büyük bir
sürprizle karşılaştım. Dün, bütün gece kar yağmış; ve bazı yerler buz
tutmuştu. Karla bir sorunum yok ama eğer benim gibi buz patenine
yeteneğiniz yoksa buzla temas ettiğinizle düşer ve düşürsünüz.


Bulabildiğim en tırtıklı ayakkabıyı bulup dışarı çıktım. Evlerin
çitlerine, ağaç dallarına tutunarak yavaş yavaş ilerliyordum. 3
dakikalık yolu, 8 dakikada aştım. Ama yine de geç kalmamıştım.


Okulun bahçesine girdiğimde, Kar topu savaşı yapan öğrenci grubuyla
karşılaştım. Oradan sağlam bir şekilde geçemeyeceğimi düşünürken
kurtarıcım bana seslendi.

Amy!” yanıma doğru hızlı ama dikkatli adımlarla geldi.Buraya gelirken kaç kere düştün?” diye sordu yanıma gelince.
İnanır mısın, hiç düşmedim” dedim alayla.
“Hayır, kesinlikle inanmam.” Koluna girdim
ve
ilerlemeye başladık. Daha biraz ilerlemiştik ki bir anda ayağım kaydı
ve yapacağımı yaptım. Ben düşerken beni tuttu, ama onun ayağını
kaydırdım ve ben üstte o altta, ikimiz de yere düştük.

“Jim! İyi misin?!?” Hemen üzerinden kalktım ve elimi kalkması için ona uzattım. Ama o tedbirli davrandı ve elimi tutmadan yerden kendi kalktı.
“İyiyim, tamam sorun yok.”
Ben gerçekten çok özür dile…” diye başlamıştım ki, eldivenini ağzıma tıktı. Eldivenini hemen ağzımdan çıkarttım. Ona pis pis baktıktan sonra masum bir sesle,
Neyse sırtındaki karları temizleyelim.” dedim. Arkasına döndü. Biraz sırtındaki karları
silkeledikten sonra, çaktırmadan yerden kar aldım ve kapşonunun içini karla doldurdum.

Tamam, temizlendi. Şapkanı takta üşüme.” deyip kapşonunu kafasına geçirdim.
Aouvv!!” diye garip bir ses çıkardı. Kafasından karlar dökülüyordu.
İşte bunu yapmayacaktın.” dedi ve üzerime doğru gelmeye başladı. Küçük bir çığlık kopartıp kaçmaya başladım. O da arkamdan kar topları atıyordu.
Okulun arka taraflarına doğru kaçıyordum ki bir anda 6. sınıflardan
küçük bir çocukla sertçe çarpıştık. Ben sadece yere kapaklandım, ama
çocuk kafasını duvara çarptı ve bayıldı. Ne yapacağımı bilemeden öyle
dikilirken Jim yetişti ve çocuğun durumuna baktı. Bana,

Gidip hemşireyi çağır.” dedi ama ben yerimden kımıldayamadım. “Amy, hemen gidip hemşireyi çağır yoksa çocuğa bir şey olabilir.” Eğer çocuğa bir şey olsaydı kendimi asla affetmezdim, hemen koştum.
Hemşire her zaman ki yerindeydi. Telaşla “6. sınıflardan bir çocuk düştü, kafasını duvara
çarptı ve bayıldı. Yardım edin!”
Hemşire hemen harekete geçti iki adamla birlikte bahçeye koştu. Çocuğu hemen revire götürdüler. Bende arkalarından bakakaldım.
O sırada zil çaldı. Herkes içeriye girmeye başladı. Bir tek ben ve Jim dışarıda kaldık.
“Merak etme çocuğa bir şey olmayacak.” dedi Jim tatlı bir ses tonuyla. Ama onu
dinleyemiyordum. Kafam başka yerdeydi. Gözlerim doldu ve ağlamaya başladım.
Jim’e yaslandım o da bana sıkıca sarıldı…

Bir süre göz yaşlarımla kıyafetini ıslattıktan sonra durdum ve “Hadi sınıfına
git artık, yeterince geç kaldın
.” dedim.İlk ders zatenmüzik. Gitsem bile en fazla trombonumu önümdeki çocuğun kafasına çarpıp duracağım. Gitmeyince ona iyilik ediyorum.” Birlikte güldük. Beni mutlu etmeyi çok iyi beceriyordu.
“Tuvaletegidip elini yüzünü yıka, ben de sana içecek bir şey alayım.”
Teşekkür ederim.” dedim konuşmaktan çok mırıldanarak. Beni tuvalete kadar götürdü, bir kez daha sarıldıktan sonra gitti. Bende tuvalete girdim.
Gözlerim ağlamaktan şişmişti ve kırp kırmızıydı. Yüzümü yıkadım. Sonra tekrar ağlamaya
başladım.
Jim gelmeden önce ağladığımı anlamaması için yüzümü bir kere daha
yıkıyordum ki kapının açıldığı duydum. Kim olduğuna bakmak için arkamı
döndüğümde bir adam gördüm. Kızlar tuvaletinde.

Özür dilerim, ama yanlış yere geldiniz burası kızlar tuvaleti.” dedim imalı bir şekilde ama
sonra adamın yüzüne dikkat ettim. Yüzünde çok güzel mavi renkli dövmeler vardı.
Sonra kim olduğunu anladım. Bir iz sürücüydü.

Bana doğru yaklaştı. Parmağını kaldırıp alnımın ortasına bastırdı.
Amy Montgomery!
Gece seni seçti; ölümün doğuşun olacak,
Gecenin tatlı sesine kulak ver.
Kaderin seni Gece Evi’nde bekleyecek.”
Gözlerimin etrafına sanki at gözlüğü koymuşlardı da etrafımı görmemi engelliyordu. Kafamda
birisi beynime kılış batırıyormuş gibi bir histen sonra gördüğüm biraz şeyde
karardı. Sonra sert zemine düştüm.

Yerden kalktığımda, düşmemden çok zaman geçmemişti. Adam ortadan kaybolmuştu. Hemen
aynaya baktım. Alnımın ortasında içi boş bir hilal vardı. Hilalin durduğu yerde
hala biraz daha ağrı vardı. Ama önceki gibi değildi. Bugün berbat bir gündü.

Biraz sonra kapıdan gelen bir sesle irkildim. “Amy, iyi misin? Yardıma ihtiyacın
var mı?
” Jim gelmişti. Beni böyle göremezdi. “Git buradan!” diye bağırdım.
Sonra kapının açıldığını duydum. Hemen ellerimle yüzümü –özellikle alnımı- kapadım.
Gelip yanıma oturdu.
Buraya
gelmeden önce çocuğa baktım. Uyanmıştı ve gayet iyiydi. Hemşire bir
sorunun olmadığını ama emin olmak için ailesini gelip onu hastaneye
götüreceğini söyledi.”
İyi. En azından bir tane iyi haber almıştım.
Tepki vermeyince başka bir sorunum olduğunu tahmin etmiş olmalı ki, “Seni üzen şey
ne?”

diye sordu. Cevap vermedim. Ellerimi yüzümden çekmeye çalıştı. Biraz
direndim ama savaşı o kazandı ama bu seferde yüzümü eğdim. Tek eliyle
iki bileğimi birden tuttu ve diğer eliyle çenemden tutup yüzümü
kaldırdı.

Gözlerine bakıp dövmemi gördüğü andaki hisselerini anlamaya çalıştım. Tek gördüğüm
şaşkınlık oldu. Belki de Oscarlık performans gösteriyordu ama gözlerinde ne nefret, ne korku ne de başka bir şey gördüm.

Bu ne zaman oldu? Nasıl oldu?” dedi şaşkınlıkla.

Ona ne olduysa her şeyi anlattım. Sonra bana bugün 2 kez yaptığı gibi
ama daha sıkı sarıldı. Ciğerlerimden bir hıçkırık yükseldi ve tekrar
ağlamaya başladım. Bugün ne kadar çok ağlamıştım. Normalde çok ağlayan biri değilimdir ama bugün çok
kötü geçmişti ve büyük ihtimal histeri krizi geçiriyordum.

“Hadi seni eve götürelim.” dedi ve beni bir anda kucağına aldı.
“Hey, yavaş ol! Hem derslerin ve derslerim ne olacak?” Ben zaten bu dövmeyle ortalıkta
dolaşacak değildim ama Jim’in dersleri kaçırması, özellikle finallere bu kadar az zaman kala, yapamayacağım bir şey.

“Boş ver dersleri.” dedi ve beni kucağında zıplattı.
Beni yere bırak.” dedim kızgın bir ses tonuyla.
Tamam ama koluma gir ya da elimi tut.
dedi. Ama ben ikisini birden yaptım. Koluna girip elini tuttum. Jim
bana büyük bir güven veriyordu. O varken bana bir şey olmazdı.

Eve vardığımızda saat daha 9.30’du. Bu kadar olayın bu kadar kısa zaman içinde
olması bana imkansız gibi geliyordu ama olmuştu. Hepsi 1 saat içinde olmuştu!

Beniçeri girdim ama Jim hala dışarıdadikiliyordu.
Hadi içeri gelsene!” dedim “Benden korkmuyorsun değil mi?”
Garip bir şekilde suratıma baktı. “
Senden neden korkayım ki?!?
İşaret parmağımla dövmemi işaret edip etrafında daireler çizdim.
Komik olma. O sadece dövme. Seni götürüp yerine bir canavar getirecek değil ya!
İyi de o zaman neden içeri girmiyorsun? Nerdeyse her gün buradasın ve şimdi içeri girmiyorsun.” Abartılı bir şekilde kafamı hayretler içerisindeymişim salladım.
Ses tonunu değiştirerek “Komşular bir şey demesin?” dedi muzipçe.
Sen yolunu mu şaşırdın? Hollywood’da olman gerekiyor senin!” dedim abartıyla ve elinden tutup onu içeri çektim. O da zorlamadan geldi.
Eee… Madem okulu ektik, bütün gün ne yapacağız?” dedi.
Bence film izleyebiliriz.” dedim “İstediğin bir film varsa DVD’lerin yerini biliyorsun, bende mısır patlatayım.”
Tamam” dedi ve o DVD’lerin arasına, ben de mutfağa gittim.
Döndüğümde her şey hazırdı. Perdeleri kapatmıştı, örtü getirmişti, film başlamaya hazır
bekliyordu.

Hımm…. Çok akustik bir ortam yaratmışsın.” dedim ve yanına oturdum, ve filmi izlemeye başladık.

Film Titanik’ti. Uzun ama çok güzel romantik bir filmdi. Başımı Jim’in
göğsüne rastladım. Nerdeyse bugün olanları unutacaktım.

Filmin sonlarına doğru gözlerim ağarlaştı ve kapandı. Gözümü açtığımda yatağımda
yatıyordum.
Büyük olasılıkla hatta kesinlikle Jim beni uyuyunca yatağıma taşımıştı.
Kimse onun kadar iyi bir arkadaş olmaz. Bazen onu değerini
bilemiyormuşum gibi geliyor.

Alt katta düşen bir şeyin sesini duydum ve saate baktım saat 5.42’ydi. annem 42
dakika önce gelmişti ve şimdi büyük olasılıkla aşağıda yemek yapıyordu. Anneme
“gece
evi” ile ilgili şeyi söylemeliydim ama nasıl yapacağımı bilmiyordum. En
iyisinin doğaçlama olacağına karar verdim ve aşağıya indim.

Anne” dedim biraz sesim titreyerek.
Efendim, tatlım?” dedi ve bana döndü.
Annemin yüz ifadesini izledim. Önce yüzü dondu sonra gözleri büyüdü ve alt dudağı titredi. Annem de şaşırmıştı ama Jim’in kinden 10 kat daha kötüydü.
Aman tanrım!”
Benim Gece Evi’ne gitmem gerekiyor.” dedim kısaca.




-Biraz uzun oldu.. Very Happy.-
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://geceevi-xrpgx.vampire-legend.com/index.htm
Nyx
Admin
avatar


Kayıt tarihi : 22/01/10

│Künye│
Güç Seviyesi:
Amy Montgomery Left_bar_bleue100/100Amy Montgomery Empty_bar_bleue  (100/100)
Rütbesi: Tanrıça
Karakter Türü:

Amy Montgomery Empty
MesajKonu: Geri: Amy Montgomery   Amy Montgomery I_icon_minitimeSalı Şub. 09, 2010 7:18 pm

Kurgu 18
İmla 17
Akıcılık 16
Betimleme 14
Noktalama 17
+___________
72

Gece evine hoş geldin, çaylak. 5. Sınıf öğrencisisin, çaylak.

İstediğin yerde ve istediğin kişiyle rp kasmaya başlayabilirsin..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://gece-evi-rpg.yetkinforum.com
 
Amy Montgomery
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Gece Evi Rpg :: Karakter Analizi :: RPG Dersanesi :: Rp Puanlama-
Buraya geçin: